//--> //-->

Devrimci Bilgi | Devrimci Haberler ve Sosyalist Paylaşımlar

104 Yaşındaki Berfo Ana Yine Yollarda Oğlunu İstiyor!


Berfo Ana, oğlunun ölüm yıl dönümünde hasta yatağından kalktı, tüm öfkesi ve hesap sorma bilinciyle bir kez daha Kars'a gidiyor. Bin 435 kilometre yol katedecek. Ağrılarına, sancılarına aldırmayacak. Berfon Ana, "Savcıya çıkacağım, gidiyorum. Ölmeden oğlumu istiyorum" diyor. Gözlerine katarakt iniyor Berfo Ana'nın; sağ gözü maviye çalıyor artık. "İki gözüm kör olduktan sonra daha nasıl göreceğim" diyor. 8 Ekim günü oğlu Cemil Kırbayır'ın öldürüldüğü yeri görecek sonra da savcıya çıkacak: "Tam zamanıdır, tam Cemil Kırbayır'ın zamanıdır. Açıklasınlar, getirsinler, bana yavrumu versinler, mezarını versinler" diyor.

'CENAZEMİ BANA VERSİNLER'

Sadece oğlunun mezarına kavuşmak için yaşıyor Berfo Nine. Gözleri doluyor anlatırken. Ama artık gözyaşı yok. İçine akıyor gözyaşları. Su içiyor, "Ah Cemil'im" diyor. Bir an sessizleşiyor, sonra derinden bir "Ah" sesiyle başlıyor ağıt yakar gibi konuşmaya:

"Gideceğim. Kars'a gideceğim, oğlumun yerini göreceğim. Öldürdükten sonra hiç olmazsa cenazesini versinler yavrumun. Cenazemi versinler, çocuğumu versinler. Ben öldükten sonra çocuğumu nasıl göreceğim. Benim halim yok. Cenazemi bana versinler. Cenazemi istiyorum. Çocuğumun yerini istiyorum. Nasıl olduysa, nasıl olmadıysa bana bildirsin. Savcılığa çıkacağım. Dediler ki; 'senin oğlun çıktı'. Hani nerde çıktı? Nerde? Niye çıkartmıyorlar? Söylesinler bana. Ellerini koysunlar vicdanlarına, desinler ki; 'böyledir.' Onların anneleri nasıl edecek? Onların da evlatları var ama bu kadar olamaz.

Neden benim kapım açık kalmış?. Derim ki benim çocuğum gelecek. Ben bunları nasıl edeceğim yavrum, nasıl yapacağım? Daha gezmeye halim yoktur. Şimdi cenazemi bana versinler, ne olduysa. Cenazemi istiyorum. Çocuğumu istiyorum."

Şimdi savcılığa çıkacağım. Allah izin verirse, niyetlendim, çıkacağım. Versin artık, bu kadar olamaz. Sene geçti, ay geçti, yıl geçti. Ben anayım. Hele onların da evlatları böyle olsaydı nasıl yapacaklardı? Nasıl edeceklerdi? Nasıl yanacaklardı? Şimdi çıkacağım savcıya, ben geliyorum işte. Çocuğumun yerini göreceğim. Nerde ne olmuşsa, nasıl etmişse bana bildirsinler. Benim cenazemi bana versinler, çocuğumu bana versinler. Ben çocuğumu göreyim.

Nasıl ettiler, ne biçim ettiler. Gideceğim yavrum can, şimdi gideceğim. Çıkacağım savcılığa, artık olmayacak. Nasıl yapıldı, nasıl öldürdüler, kim öldürdü, tabi bilemem. Şimdi bana bildirsinler. Benim çocuğumu öldürdükten sonra cenazemi bana versinler. Ben şimdi cenazemi istuyorum."

Erimiş, küçücük kalmış Berfo Nine. Sağlık durumu iyi değil. Ama o hala ayakta olduğunu dünya aleme duyurmak istiyor. Çünkü hala Cemil'inin mezarına kavuşamadı. Sadece Cemil'inin mezarına kavuşmak için yaşıyor. "Benim ikim gözüm kör olduktan sonra nasıl göreceğim" diye yakarıyor:


BEN AĞLADIM GERİYE KALAN ANALAR AĞLAMASIN

"Onunla beraber mezara gideceğim, toprağa gideceğim. Sene geçti, ay geçti, yıl geçti yavrum... Daha ferim de yok, dermanım da yok. Git gel, git gel. Evladımdan ötürü şimdi bir kez daha gideceğim. Savcılığa çıkacağım! Kendi kendilerine düşünsünler ki, onların evlatları da var. Onların da anaları var. Ben ağladım, geriye kalan analar ağlamasın. Bu kadar olmaz! Sene geçti, ay geçti. Tam zamanıdır, tam Cemil Kırbayır'ın zamanıdır. Şimdi oraya gideceğim. Soran var mıdır ki acaba, bunun anası nasıl geldi? Ne biçim geldi. Şimdi gideceğim, Öldürüldüğü yeri göreceğim. Şimdi bana cenazesini versinler, benim iki gözüm de kör olduktan sonra nasıl göreceğim? Kapılarımın açıklığı ilaca kalmış. Acap o kapı kilitli olduktan sonra nasıl olacak? Kapılarda yattım, bacalarda yattım, gözledim ki benim oğlum gelir." (Arzu Demir/Fatma Kelleci)





Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır. [ Karl Marx ]
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol