MARKSİST POLİTİK EKONOMİ
Marksist Politik Ekonomi
Karl Marks, üretici güçler ve üretim ilişkilerinin belirli bir tarihsel andaki ilişkileriyle üretim biçimini belirlediğini söyler, kapitalizm de üretim araçlarına ve sermayeye sahip olan burjuva sınıfının çıkarına işleyen, onu meşru kılan bir sistemdir.
Marks, metaların kullanım değeri ve piyasa içindeki değişim değerini birbirinden ayırır. Marks`a göre sermaye, yeni bir meta üretmek amacıyla satın alınan metanın yarattığı ekstra değişim değerinden oluşur. Emek gücünün kendisi kapitalizmde bir meta haline gelir, emek gücünün değişim değeri ücret olarak yansır, fakat bu da kapitalist için ürettiği değerden daha azdır. Bu farklılık artı değer yaratır ve kapitalistin sermaye birikimini ve karını oluşturur.
Kapital isimli kitabında Marx, kapitalist üretim biçiminin işçilerin yarattığı artı değere el koyma biçimiyle farklılaştığını yazar bundan önceki toplumlarda da artı değere el konulurdu, fakat kapitalizm buna üretilen metaların satış değeri aracılığıyla el koyduğu için bir ilktir. Sermaye sahibi veya burjuvanın çıkarına çalışan bu döngü de sınıf savaşının temelini oluşturur.
Vladimir Lenin, Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması (1916) çalışmasında Marxçı bakış açısını yenileyerek, kapitalizmin yeni kaynaklar ve piyasalar bulmak amacıyla zorunlu olarak tekelci kapitalizme – Lenin bu durumu emperyalizm olarak da tanımlıyordu – sebep olacağını, bunun da kapitalizmin son ve en yüksek aşamasını temsil ettiğini söyledi.