Gözaltında Kaybedilen Efeoğlu Kardeşler İçin Tazminat Davası!
Eski polis Ayhan Çarkın'ın "gözaltında işkenceyle öldürüldüğünü" söylediği Ayhan Efeoğlu ve Ali Efeoğlu'nun anne ve babası adına avukatları Mustafa Yağcı, İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı. Aile, bakanlıktan 800 bini manevi olmak üzere 820 bin lira tazminat istedi.Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, Efeoğlu kardeşlerin gözaltında kaybedildiği belirtilerek, gözaltında kaybetmenin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde "insanlığa karşı işlenen suç" kategorisinde tanımlandığına dikkat çekildi.
BAŞVURULARI SONUÇSUZ KALDI
Ailenin, oğullarının bulunması için İstanbul DGM Savcılığı olmak üzere, TBMM Başkanlığı, Devlet Bakanlığı ile diğer resmi ve sivil kurumlara yaptıkları tüm başvurulardan sonuç alınamadığını belirten Avukat Mustafa Yağcı, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Resmi makamlar ve özellikle soruşturma ile görevli savcılar/DGM Savcıları, gözaltına alan ve gözaltında kaybeden kolluğa/Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne yazı yazarak Ali ya da Ayhan Efeoğlu'nun gözaltına alınıp alınmadıklarını sorarak, araştırma ya da soruşturma yapıyor görünmüşlerdir. Tanık dinlemekten ve diğer delilleri toplamaktan özenle kaçınmışlar, Terörle Mücadele Şubesi'nin verdiği değişmez, 'Biz de böyle biri yok' yanıtı ile yetinmeyi tercih ederek ellerindeki araştırma ya da soruşturma dosyalarını kapatmışlardır."
SORUŞTURMA İLERLEMİYOR
Avukat Mustafa Yağcı, Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ayhan Çarkın'ın itiraflarını anımsatarak, itirafların ardından başlatılan soruşturmada bir ilerleme sağlanamadığına dikkat çekti. Dilekçede şu ifadeler yer aldı: "Ayhan Çarkın'ın 20, 21 ve 22 Mart 2011 tarihlerinde televizyon ve gazetelere yaptığı, davacıların oğullarının kaybedilmeleri olaylarını da içeren açıklamaları karşısında çaresiz ve isteksizce açılan CMK 250. Madde ile Yetkili İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/ 647 soruşturma sayılı dosyasındaki sorgusunda daha kapsamlı ve ayrıntılı anlatımları karşısında soruşturma genişletilip, deliller toplanacağı yerde, CMK 153. madde uyarınca alınan bir 'kısıtlama kararına' yaslanılarak soruşturma dosyası gözlerden ve hukuki güvenlik ve korumadan ırak tutulmaktadır.
İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/647 S.lı soruşturma dosyasında Ayhan Çarkın'ın anlatımları doğrultusunda şimdiye dek yapılması gereken Ayhan Efeoğlu'nun cesedine ilişkin yer gösterme işlemi, Cumhuriyet Savcılığı'nın terahisi nedeniyle yapılamadığından ve rehavetin sona ereceğine dair bir emare ufuklarda görünmediğinden, istinabe sureti ile cesedin bulunduğu yerde tanık Ayhan Çarkın hazır edilerek yer gösterme işlemi ile keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması hususunda karar ittihazı Sayın Mahkemenizden talep olunmaktadır. Zira; soruşturma yapması gereken makamlar, gözaltında kaybetme eylemlerinin faillerine, delileri karartmaları ve silmeleri için ziyadesi ile zaman ve imkan tanımışlardır."
Aİlenin adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini belirten Avukat Yağcı, İçişleri Bakanlığı'ndan ailenin 800 bini manevi olmak üzere 820 bin lira tazminat davası talebinde bulunduğunu belirtti.
ÇARKIN İTİRAF ETTİ
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ayhan Efeoğlu, 6 Ekim 1992 tarihinde okulun önünde sivil polisler tarafından gözaltına alındı. İtiraflarının ardından tutuklanarak Ankara Sincan F Tipi Cezaevi'ne konulan özel harekat polisi Ayhan Çarkın, Ayhan Efeoğlu'nun işkencede öldürüldüğünü, cesedini ise kendisinin taşıdığını anlattı. Çarkın'ın Efeoğlu ile ilgili itirafları şöyle: "Şubeden çıkarılan bir paket ne bu? Patlayıcı öyle mi? Peki ne olacak? Açık araziye götürüp imha edilecek. Tamam. Müdür önde biz ardında yola devam Trakya tarafında bir yerde ormanlık bir yer ağaçlar çok öyle boylu değil. Tam paketi açalım derken o da ne? Bir insan. A. Efeoğlu…”
Ayhan Efeoğlu'ndan 2 yıl kadar sonra da İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Ali Efeoğlu, 5 Ocak 1994 tarihinde Pendik'te sivil polisler tarafından kaçırılarak gözaltına alındı. Ali Efeoğlu'ndan bir daha haber alınamadı.
